Sultan Melek/Sultan Melik Yatırı
Sivas, 5 Ağustos 1997, Salı Halk arasında Sultan Melek olarak adlandırılan Emir Mengücek Gazi’nin türbesi Kemah ilçesindedir.[1] Fırat köprüsünün yukarı tarafındaki kayalıklar üzerindedir.Aynı yerde çift kubbeli bir türbe daha bulunmaktadır. Bu türbe de Fahrüddin Behramşah’a aittir.[2] Bilindiği gibi Emir Mengücek Gazi, Alparslan’ın komutanlarındandır. Erzincan-Kemah-Köğonya-Divriği coğrafyasında kurulan Mengücekoğulları Beyliği’nin kurucusudur. Ölüm tarihi 1118 civarlarındadır.Yine aynı bölgede türbesi…
İmirhan köyüne gelişim
Sınavları kazanamadım. Süklüm püklüm Divriği’ye döndüm. Okullar açılmış, dersler başlamıştı. Öğrenciler benim gelmemi bekliyorlardı. Bir sonbahar akşamında Divriği’den çıkıp İmirhan köyüne geldim. Okul toprak malzemeyle yapılmıştı. Köylerdeki en ucuz yapı malzemesi toprak ve samandı. İki hafta olmuştu. Nasıl olsa sınavları kazanıp üniversiteye giderim, Gazi’nin resim bölümünü nasıl olsa kazanırım diyordum. Hiç de beklediğim gibi olmadı…
Akdağ madeni
Ankara, Yozgat, Sivas…yolu üzerindeki Akdağ Madeni durağı önemli bir yerdeydi. Sivas plakalı otobüsler yolcularına çay ve yemek hizmetini bu istasyondan veriyorlardı. O tarihte müşteriler az, çaylar şirkettendi. Ankara’dan çıkmıştım yanıma üstü başı perişan bir adam geldi. İkimiz de arka koltukta oturuyorduk. Ben yanıma aldığım şeyleri yemeğe başladım. Ben yemek yerken onun aç kalması içime sinmedi.…
Babamın verdiği ders
Sivas Öğretmen Okulundaki ilk yılım, ilk günlerim,… O güne kadar gurbet yüzü görmemişim. Akşam olunca bir efkar basıyor ki sorma gitsin. Sigara üstüne sigara yakıyoruz….Ah…oh sesleri de cabası Bize gelen mektupları döne döne okuyoruz. Sınıflar ağlama duvarı gibi. O tarihte bugünkü iletişim araçlarının hiç biri yoktu. Derdimizi sıkıntımızı mektuplarla paylaşıyorduk. Hiç unutmam efkarlı bir…
Örenler Efsanesi
Zara’ya bağlı Göhertaş köyünün yaylasında yıllarca önce Örenler adında bir köy varmış. Bu köyün bulunduğu kesimde iki tepe vardır. Bu tepelerden birinin başında Örenler adında bir köy olduğuna inanılan kayalar, diğer tepede ise kayaya dönüştüğüne inanılan gelin, damat, davar sürüsü, düşman ordusu ve küp bulunmaktadır. Efsaneye göre Anadolu’nun fethi sırasında bir çoban eşiyle birlikte bu…
Köy derlemelerine başlamam
Ben köy derlemelerine 1980 de başladım. Sivas Halk Eğitimi Başkanlığından alınıp Divriği Lisesine Tarih dersi öğretmeni olarak olunca folklora ayıracak bol zamanım oldu. İlkin Divriği demirci esnafı ile köşker esnafını derlemeye başladım. Bu çalışma benim bir yılımı aldı. Ertesi yıl köylere gitmeye başladım. Bazen yürüyerek, bazen minibüsle, bazen da kiralık taksi ile köylere gidiyordum. Köylüler…
Köpekleri vurdular
Evimiz Rasathane Camisine yakındı. Mahalle sakinleri buraya yakın köylerden gelmişlerdi. Aldıkları arsa üzerine tek katlı evler yapmışlardı. Evlerin hepsi birbirine benzerdi. Duvarlar kireç beyazı, kapılar ve pencereler çivit mavisiydi. Aşçı Ahmet Efendi de bu mahallede yaşardı. Tren Gar’ında yolculara hizmet veren bir lokantası vardı. Lokantasında akrabaları çalışırdı. Ahmet Efendinin eli boldu Mahallenin fakirlerine yardım yapardı.…
Belediye Köftecisi
Benim çocukluk yıllarımda sahipsiz köpeklere “Belediye köftesi ” verilirdi. Sakatatçılardan alınan çekilmiş etin içine zehir konularak köfte haline getirilirdi. Buna halk arasında “Belediye köftesi” denilirdi. Köfteler sahipsiz köpeklerin bulunduğu yere atılır; hayvanın ölmesi beklenirdi. Bunu yiyen köpek biraz sonra yürüme yeteneğini yitirir, vücudu titremeye başlar, kaskatı kesilir , uluya uluya ölürdü. Bazı merhametli kişiler bunlara…
Aşık Veysel’in Maskı (Yüzünün Kalıbı) Nasıl Alındı?…
Son günlerde Aşık Veysel’in maskı konusu kamu oyunu o kadar meşgul eder oldu ki ister istemez bu makaleyi yazmak zorunda kaldım (1982). İleride Aşık Veysel’i her yönü ile tanıtan bir monografi yazıldığında bu makale kaynak alınsın istedim. Şunu öncelikle belirteyim ki Aşık Veysel’in maskının alınması bir ekip çalışmasıdır. Bu ekip çalışmasına o yıllarda Atatürk Lisesi…
Kirvelik
Kirvelik peygamberlerden kalan kutsal bir gelenektir. İnanışa göre İbrahim Peygamber, “Bana bir oğul verirsen, onu sana kurban edeceğim” demiş. Bir oğlu olmuş ve bıçağı taşa vurmuş yarılmış. Musa Peygamber zamanında, Musa Peygamber “Tur”da koyun güderken üç kurt geliyor. Musa Peygambere: -Bizim nasibimizi ver, diyor. Musa Peygamber de: -Ben sahibine danışmadan veremem, diyor. Kurtlar da: -Biz,…
Yükleniyor…
Bir yanlışlık oldu. Lütfen sayfayı yenileyin ve/veya tekrar deneyin.
Blogumu Takip Edin
Yeni içerik doğrudan gelen kutunuza iletilsin.