Ben köy derlemelerine 1980 de başladım. Sivas Halk Eğitimi Başkanlığından alınıp Divriği Lisesine Tarih dersi öğretmeni olarak olunca folklora ayıracak bol zamanım oldu. İlkin Divriği demirci esnafı ile köşker esnafını derlemeye başladım. Bu çalışma benim bir yılımı aldı. Ertesi yıl köylere gitmeye başladım. Bazen yürüyerek, bazen minibüsle, bazen da kiralık taksi ile köylere gidiyordum.
Köylüler ilkin beni yadırgadılar. Çünkü Babam Halil Sami Özen gibi alan çalışması yapıyordum. Benim adım hazine arayıcısına çıkmıştı. “Sivas ve Divriği Yöresinde Eski Türk İnançlarına Bağlı Adak Yerleri” adlı kitabım çıkınca aynı kitaptan birkaç tane aldılar. Kısa zamanda bunların hepsi bitti.
Gittiğim köylerdeki adak yerlerini inceliyordum. Efsanelerini topluyordum. Çok sıkıntı çektiğim halde araştırma yapmaktan zevk alıyordum. 1970-1980 Türkiye’nin en sancılı yıllarıydı. Can güvenliği yoktu. Ben hayatım pahasına derleme yapıyordum.
Yazılarımı Rahmetli İbrahim Aslanoğlu’nun Sivas Folkloru ve Türk Folkloru adlı dergilerinde yayınlıyordum. Babam da beni teşvik ediyordu.
İyi ki bu derlemeleri yapmışım. Kaynak şahısların hepsi bu dünyadan göçtü gitti. Bunların yerine yenileri gelmedi.