Kadir Öğretmen, babamın arkadaşı, benim de öğretmenimdi. Aslen Kangal doğumluydu. Sert, disiplinli bir öğretmendi. O tarihteki öğretmenler gibi günlük tıraş olur, ütülü gömlek giyer, kıravat takardı.
Arkadaşlarının hemen hepsi içkiyi severdi. Sigarayı bırakmak akıllarına gelmezdi. Biz öğrenciler Kadir öğretmenin bu yönünü bilmezdik . Bir gün babam “Oğlum, Kadir öğretmen düşmüş ayağını kırmış geçmiş olsuna gidelim ” dedi. Yanlış hatırlamıyorsam İstiklal İlkokulu’na yakın bir evde oturuyordu. Hanımı bizi karşıladı “Kadir öğretmen yan odada yatıyor “ dedi. Yakın mesai arkadaşları bizden önce gelmiş ağır ağır içiyorlardı. Benim çok tuhafıma gitti.
Geçmiş olsuna gelenler hediyeli gelmişlerdi. Biz de Kadir Öğretmene leblebi getirmiştik. Her halde ikrama geçmiştir.
Babamın anlattığına göre Kadir Öğretmenin ayağı alçıya alınınca arkadaşları “Biz Kadir’e ne götürelim” diye çok düşünmüşler. En münasibi rakı götürelim hem biz içeriz, hem de ev sahibi ….Sonunda rakı götürmeye karar vermişler. Kadir öğretmen de arkadaşlarının bu jestinden çok etkilenmiş “Bana getirdiğiniz en güzel hediye bu oldu ,demiş.