Bu hikayeyi bana Hafik’te anlattılar. Kızılırmak kenarında bir tarla, oldukça büyük ve sulanır arazı. Miras yüzünden bu tarlayı paylaşamıyorlar. Konu Hafik Kaymakamlığına intikal ediyor. İlçenin önemli kişileri Hafik’e geliyorlar…. Muhtarın evinde sabah çayları içiliyor, sonrada Kızılırmak kenarına iniliyor. Keşif uzun sürüyor. Bu arada Muhtarın hanımı da yemek hazırlıyor. O devirde tezekten başka bir şey yok… Bir yağmur bulutu dışarıdaki ocağın üzerinden geçiyor. Tezekler de ıslanıyor… Kadın çaresiz kalıyor muhtara sesleniyor:
Mıhtar Mıhtar… Yağmur yağdı tezekler ıslandı, hiyettekiler ne yiyecek? Muhtar umursamaz bir tavırla hanımına sesleniyor: Ahırda kurusu var, onları getirirsin….