Yenişehir’de otururken her şeyi merak eden bir komşumuz vardı. Dedikodu yapmayı çok severdi. Konuşacak kimse yoksa banklardan birine oturup boş gezen, çenesi düşük dedikodu yapacak birini beklerdi.
Okulların açıldığı bir mevsimdeydik. Sünnet düğünleri, nikah ve benzeri törenler arka arkaya gelmişti. Biz de dini nikah kıydırmak için imamın camiden çıkmasını bekledik. Herkes camiden çıkınca hoca efendiyi nikah kıyması için evimize davet ettik. Hoca efendi, babam ve nikah şahitleri konuşa konuşa mahallemize kadar geldik.
Bir kişi bize yetişmeye çalışıyordu…Soluk soluğa kalmıştı ”Halil Efendi!…Halil Efendi!” diyerek yanımıza geldi. Bizim toplu halde camiye gitmemizi merak etmişti. Bu Meraklı Bekir’den başkası değildi. Babama dönerek : Hayır mı amca, hep birlikte niye geldiniz? Toplu halde camiye gelmenizi merak ettim. Bir şey mi var?
Babamın kulakları ağır işittiği için Bekir’in sorularına ben cevap veriyordum. Başımdan savmak için çok uğraştım fakat muvaffak olamadım. O yine sormaya devam ediyordu. Ben de bir yalan uydurdum “ Anam öleli on yıl oldu. Babam da ihtiyarladı, yalnızlık zor şey, biz de kırk yaşlarında dul bir bayan bulduk. Babam seksen altı yaşlarında, dedikodu etmesinler diye herkesten sakladık. Yazı-kader ne diyelim…”.
Bekir alacağını almıştı saflığından anlattığım bu hikayeye inanmıştı.
Yolda beni görenler “Hoca gözün aydın, Halil Emmi’yi de evermişsin. Aradaki yaş farkı önemli değil Babanın şurada kaç günlük ömrü kaldı , o kadın da sebeplensin” diyorlardı.
Bu hadisenin üzerinden bir hafta geçmişti. Herkes babamı tebrik ediyordu. Babam da bu tebrikten bir şey anlamıyordu. Kim kimle evleniyordu, kim kimi tebrik ediyordu.
Öğle yemeği için eve gelmiştim. Babamda bir surat bir surat…Elini öpmek istedim, elini vermedi. Bir kabahat mı işlemiştim, kızgınlığı kimeydi.? Çocuklara sordum Meğer Bekir Efendi söylediklerime inanmış , camiye giderken babama rastlamış, Hocam hayırlı olsun demiş. Babam da sinirlenmiş….o kızgınlıkla eve gelmiş. Babamın asık surat olması bu yüzdenmiş.
Yanlışlığı düzeltmek lazımdı. Babama, baba senin de gördüğün gibi Bekir arkamızdan geldi. Başımızdan defetmek için böyle bir hikaye uydurdum, o da inandı…yapacağım başka bir şey yoktu… Babam olan bitenleri bir de benden dinledi. Bütün bu saçmalıklar Bekir’ in saflığı yüzündendi.