Sipas Tv’de Nevruz konulu bir açık oturum vardı. Ben her zaman yaptığım gibi Sipas’a erken geldim. Stüdyo girişi çok karanlık. Merdivenlerden düşmemek için korkuluklara tutunarak aşağı indim
İdari bölüm zemin katta. Personelin hiç biri beni tanımıyor. Halbuki buraya ilk defa gelmiş değilim. Ben bunları düşünürken sekreter kızlardan biri “Amca birini mi aradınız” dedi. Ben de sekreter kıza: “hayır kızım buraya köy yumurtası satmak için geldim” dedim.. Onlar da bana “Amca sen yanlış yere gelmişsin, burası SİPAS TV “dediler Burada yumurta satılmaz ki…
Şaşkın şaşkın etrafıma bakındım. Ben yaşlı bir adamım birkaç tane alırsanız yumurtalar biter, dedim. Gençlerden biri “Sen ne laf anlamaz bir insansın” diye bağırdı. Zaten benim de istediğim buydu.
Konuşma uzayınca “ Çocuklar ben ayakta durmaktan yoruldum, biraz oturabilir miyim? dedim. Tam sandalyeye otururken gazeteci öğrencilerim TV’ye geldiler. . O oo hocam da buradaymış dediler.Eğilip elimi öptüler. … SİPAS TV’nin genç elemanları
“Hocam biz seni yumurta satıcısı sandık …sizi tanımıyorduk, yaptıklarımız için özür dileriz”, dediler.
Ne zaman pazara gitsem bu çocuklardan biriyle karşılaşırım. Onlarla yumurta muhabbeti yaparım.