Her yıl ilkokullarda “Yerli Malı Haftası” yapılırdı. Biz çocuklar bu haftayı iple çekerdik. Öğretmenler birkaç gün önceden bize haber verirlerdi. Evlerden getirdiğimiz elma, armut, ayva, nar, kızılcık, portakal, alıç ve benzeri şeyleri masaların üzerine bırakırdık. Bazı anneler, bulgur kaynatır, hedik yaparlardı.
Benim çocukluğumda komşumuz Nafiye teyze Divriği nohudu ile nefis leblebiler yapardı. Evlerde yapılan bu leblebiler mis gibi kokardı. Biz çocuklar bu kokuya bayılırdık. . İlçede Nafiye teyze gibi leblebi yapanlar da vardı. Mandılı ailesi ürettiği leblebileri komşu illere satardı. Bunların rengi kehribar gibiydi.Zamanla talep azaldı o güzelim leblebiler mazide kaldı Bunların yerini pahalı ve zararlı yiyecekler aldı. Biz okula giderken yanımıza kırık leblebi alırdık. Karnımızı bunlarla doyururduk. Kırık leblebi daha çok fakir evlerin yiyeceğiydi.
Mandılı ve başkaları ticari amaçla nefis leblebiler yaparlardı. Bunların rengi kehribar gibiydi. Tandırdan yeni çıkmış bu leblebiler; taaa uzaklardan mis kokardı…
1950li yıllarda yapılan yerli malı haftası şimdi düşünüyorum da kara mizah örneğiydi, Devlet çok fakirdi. Sofrasında kendi ürettiği şeyleri tüketiyordu. Dışarıdan kesim için hayvan getirmiyordu. Koyununu, kuzusunu, ineğini kendisi besliyordu. Yerli malı haftasında sofralar, yerli malı yiyeceklerle dolup taşardı. Elmanın, eriğin, armudun en güzelleri öğretmenlere çıkarılırdı.
Yurt dışından hiçbir şey gelmezdi ki… Gelse gelse Hicaz’dan hurma, zemzem, gül yağı, namaz seccadesi tesbih ve Halep ipeklisi getirilirdi./Yabancı şeyler bütçemize göre değildi. Kendisini görmezdik fakat “İngiliz Kumaşı”diye bir kumaş söylerlerdi, biz kendi fabrikamızda üretilen kumaşları giyerdik.
Yabancı malın bulunmadığı bir ülkede “Vatandaş yerli malı ye, yerli malı kullan paramız yabancıya gitmesin” derlerdi. Paramız mı vardı? Avrupa’nın ürettiği malları hangi parayla alacaktık.
Benim öğretmenlik yıllarımda Avrupa’nın bazı şeyleri evimiz girmeye başladı. Zamanla yerli malı kullanan kimse kalmadı. Bu güzelim hafta unutulup gitti. Benim zamanımda ithal malı kullanmak ayıptı, şimdilerde ayrıcalık oldu.