Yemen Baba kendisini Allah yoluna vermiş bir Anadolu evliyasıdır.
Menkıbe: Menkıbelere göre 1270(1853) yılında Sarıkamış’ın Karaurgan köyünde dünyaya gelmiştir. Yine rivayete göre 1308(1890) yılında Hafik kazasının Fertelli köyüne göç etmiştir.
Menkıbe: Yemen Baba ve iki arkadaşı gençlik yıllarında bir yolculuğa çıkarlar. Erzurum’un Senamir(!) kazasına bağlı bir köyde Hacı Ahmet Baba adlı bir zata misafir olurlar. Yemen Baba ve arkadaşları o tarihlerde namaz kılmazlarmış; yatsı vakti olunca Ahmet Baba oğluna seslenmiş:
-Oğlum bu hayvanların altını kurula, yatsınlar.
Yemen Baba, sabaha kadar uyumaz. Sonunda namaz kılmaya karar verir ve o köyden ayrılır.
Yemen Baba, Erzurum’da bir fırına ekmek almaya gitmiş. Orada ilginç bir olaya şahit olmuş. Bir bakmış ekmekler pişiyor, pişiyor kayboluyor. Sağ tarafına bakıyor ne görsün; bir kişi pişen ekmekleri torbaya dolduruyor. O zatın Hızır olduğunu hemen anlıyor. Kendi kendine:
-Kara Yemen, Hızır’ı buldun, yapış yakasına, istediğini al, diyor.
Nihayetinde Allah yolunda istediğini alıyor.
Yemen Baba, Ferteli’ye(Bakımlı’ya) yerleştikten sonra hayatını bostancılıkla geçirmeye başlamıştır. Bu arada halkı aydınlatmaya da devam etmiştir.
Yemen Baba, Cuma namazı kılmak için Celali’ye gider. Bu arada kendisini bilmez birisi:
-Bayırın bilmem neyine çok önem verdiniz; evliya edip çıkardınız, der.
O gece rüyasında Yemen Baba, o şahsın sırtına iki kamçı vurur. Sabah kalktığında hatasını anlayan şahıs Yemen Baba’yı karşılamaya çıkar. Ayaklarına kapanıp özür diler.
Yemen Baba, bostancılık yaparak hayatını kazanıyor. Köylülerden biri kendi koyunlarının sütünü sağdıktan sonra, komşusuna ait kara koyunun da sütünü sağıp katıyor. Hediye olarak getirdiğinde: Yemen Baba kabul etmiyor.
-Kara koyunun sütünü niye kattın, diyor.
O tarihlerde çevre köylerden biri olan Törnük’te İbrahim isminde bir veli yaşamaktadır. Yemen Baba ile samimiyeti çok ileridir. Günün birinde İbrahim Efendi, Yemen Baba’yı çok arzuluyor, yürüyerek Celalli’ye kadar geliyor. Bir eve misafir oluyor. Törnüklü İbrahim Efendi, Fertelliye doğru yola çıkınca, Yemen Baba, hanımına:
-Misafirimiz gelecek, yemek yap, diyor. Fakat kapıyı da kilitliyor.
İbrahim Efendi kapının önüne gelince, içeriye bağırır:
-Aç Kara Yemen, aç kapıyı…Pilav pişti mi, der…
Kapı açılır, iki evliya kucaklaşır, saatlerce ağlaşırlar.
Bir gün Yemen Baba’nın kızı Zeynep, sabah namazı, dışarı çıkıyor ki Yemen Baba, kapının önünden evine doğru gidiyor. Kızını görünce iki tane sıcak bişi(pişi) çıkarıyor.
-Kızım, al bunları ye, diyor.
Zeynep:
-Baba, sabah vakti bunları nereden aldın, diyor.
Yemen Baba, sırrını söylemek istemiyor. Ancak kızı, tekrar yemin ve ısrarla sorunca:
-Kızım, sabah namazını Mekke’de kıldım, ordan getiriyorum….
Peşinden de:
-Demek bizim vade tamam oldu, diyor.
Köyden bazılarını çağırtıyor ve dünyasını değiştiriyor…..
Ölüm tarihi belli olmayan Yemen Baba, Fertelli köyünün ırmak kenarında bir tepe üzerinde yatmaktadır.[1]
[1] Ahmet Delibaş, MYO, Maliye Böl. ,