Emekliye ayrıldıktan sonra, devletin verdiği parayla sahilde küçük bir ev aldım. Burası daha çok emekli memurların tercih ettiği bir yerdi. Mayıs ortalarında gelen yazlıkçılar, okullar açıldıktan sonra geri dönerlerdi. İçlerinde hafta sonları gelenler de vardı. Bunlar gelirken çocuklarını ve torunlarını da getirirlerdi.
Büyük şehirlerden gelen zenginler ve onların şımarık çocukları kimseyi beğenmezdi . Selam verip selam almazlardı.
Bir de sahilde köpek gezdirenler vardı. Bunlar aslında hayvanları sevmez, köpekleri ile yazlığa gelir ve onları bırakıp giderlerdi.
Bir gün sahilde gezerken susuzluktan dili kurumuş sevimli bir köpek gördüm. Hayvan susuzluğunu gidermek için denize yaklaşıyor ;tuzlu suyu içemediği için tekrar uzaklaşıyordu.
Şemsiyenin altında yatıp şezlonga uzananlar bu sevimli köpeği görmezden geliyorlardı…Köpek susuzluğunu gidermek için birkaç defa denize gidip geldi. Sahildekilerin ilgisizliği canımı sıkmıştı. Onlara “Bu köpek hanginizin “ dedim. Hiç biri sahip çıkmadılar. Köpeğin su içmek için denize gidip gidip geldiğini defalarca gördüler fakat görmezlikten geldiler. Ona sahip çıkmadılar Belki de susuz kalan bu sevimli yavru sahibini arıyordu. Ben onu görmezlikten gelemezdim
Deniz, susuzluk, ve kızgın güneş köpeği tüketmişti. Hayvan sahilden denize, denizden sahile koşuyor fakat tuzlu suyu içemiyordu. Susuzluktan dili dışarı çıkmıştı. Fazla beklemeden Sahildeki gazinoya gittim. Bir şişe su aldım Getirdiğim suyu bir kaba boşalttım. Yavrunun önüne koydum. Sevimli köpek artık suya kavuşmuştu. Onun ağzını şapırdatarak su içişini huzur içinde seyrettim. Ben güzel bir şey yapmıştım; yaptığım harekete sevindim. Daha sonraki günlerde bu sevimli yavruyu bir daha göremedim.
Aklıma Fırat’ın suları geldi. Yezit’in askerleri kıyıları tutmuştu. Peygamber’in evlatlarına bir yudum su vermiyorlardı. Kerbela çölündeki masumlar “Su” diye diye susuzluktan öldü. Hz.Hüseyin’in , kuruyan dudaklarına Fırat’ın suyu değmedi.
Aklıma susuzluktan ölen Yemen çöllerindeki Türk askerleri geldi. Oruç tuttuğum için susuzluğun ne olduğunu biliyorum. Susuzluktan daha korkunç bir ölüm şekli yoktur.