Goçgiri (Koçgiri) Kürtleri sobanın etrafında toplanmışlar muhabbet ediyorlar. Kasabaya gitmek için köy minibüsünü bekliyorlar. Dışarısı soğuk mu soğuk… Acı bir rüzgar esiyor. Kahveci yolculara çay yetiştiriyor. Sobanın başında yer bulamayanlar daha yakındaki masalara oturuyorlar.
Kürtlerden biri ballandıra ballandıra anlatıyor. Efendim…diye söze başlıyor, rüyasını anlatıyor: “Cennet gibi bir yer. Ali efendimiz çayırların üstüne diz kırıp oturmuş. Yanında iki oğlu: Hasan ile Hüseyin.. yani iki kardeşler. Diğer halkada 12 İmamlar…ve İmam Cafer. En dıştaki halkada bizim aşiretin ölmüş olan dedeleri. Onlar da gelmişler… kimi Kureyşanlı, kimi Baba Mansurlu yani bunlar cem yürüten dedeler.. Ben ayakta duruyorum…o mübarek lerden biri : Ula Hasso, öyle uzakta durma yanımıza gel dedi…Sürüne sürüne ilerledim tam yanına gelmiştim ki birden uyandım.”
Konuşmaları dinleyenlerden biri Sünni olmalı ki dayanamayıp soruyor: Bu halkada Ebubekir, Ömer, Osman niye yok? Kürt soruyu sorana cevap veriyor. “Allah Allah orası kahve mi? Orası cennet, oraya herkes girer mi? Onların işi ne?