Her ayet bir kitap değil mi? Allah’ın kütüphanesinde çalışıyorum. Rahman her gün her dakika yeni bir kitap yazıyor. Allah her gün bir işte. Her gün bu kütüphaneye giriyoruz. Yazdığı ayetler kainatın içinde. Kainat sonsuz bir kütüphane. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu diyor Yaratan. Bütün bu güzelliklerin farkında bile değiliz. Alıp okumuyoruz sadece pazarda dolaşır gibi bu mekanda dolaşıyoruz.
Her dakika sınavdayız. Sabah, akşam ve öğlen ve gecede yaptıklarımızdan sınav ediliyoruz. Allah yaptıklarımızdan haberdar, sınava her gün biz giriyoruz. Başkalarının günahından ve sevabından biz sorumlu değiliz. Onlar da bizim yaptıklarımızdan…
Bu ses kimin sesi? Denizin ihtişamı, dalgaların sesi, ırmaklar, çağlayanlar hepsi Allah’ın sesi değil mi? Şol cennetin ırmakları Allah Allah diyerek akıyor da dünyadakiler akmıyor mu? Ses, Allah’ın sesi değil mi? Yunus bir nefesinde dağlar ile taşlar ile Allah’ı zikretmiyor mu? Rüzgarın uğultusu zikir değil mi?
Birkaç dakika içinde çöldeki tepeler düzelip değişmiyor mu ? Hz. Peygamber Mekke’den Medine’ye Allah’ın zikriyle gelmedi mi? Onların sığındığı mağara kim bilir kimleri misafir etti? Sığınılan yer Allah’ın mekanı değil mi? Sevr mağarasındaki Hz.Peygamber gibi bizler de bu dünyada misafir değil miyiz. Bizi kim misafir etti? Misafirliğimiz ebedi mi?