Uçuk Mağara, Kangal ilçesine bağlı Yeniköydedir.
Efsane:Efsaneye göre çok eskiden Türklerle Hıristiyanlar birlikte yaşarlarmış. O zamanlar bu köy çok büyük bir yerleşim yeri imiş. Bu köyde pazar kurulur, kayalık yerler oyularak ev haline getirilirmiş.
O köyün ağası da çok büyük bir mağarada yaşarmış. Ağanın mağarası oldukça yüksek bir yerde imiş. Diğer evler derenin kenarındaymış.
Ağanın oğlu çok hayırsız bir evlatmış. Babası üzüntüden ölmüş. Oğlu da babasının malını har vurup harman savurmuş. Bu adam ailesine acı çektirdiği gibi; köylünün de başına bela olmuş. Ağanın zulmünden halk isyan edecek olmuş. Ağa, köylünün tarlasını, bahçesini, hayvanlarını ellerinden zorla almış.
İnsanların eli kolu bağlı, bu belayı yok edecek güçleri de yok. Sadece beddua eder olmuşlar.
-Umarız, senin de elin ayağın tutmaz olur, bize ettiklerini bir bir çekersin. Evin, eşiğin başına tepsin, taş kesilesin…Çocuklarının gününü görmeyesin, yurdun yuvan dağılsın…
Halk böyle bedduayla, ıstırapla gün geçire dursun; nihayet ahları tutmuş.
Köyde büyük bir zelzele olmuş. O acımasız adam ettiklerini çekmiş. Köydeki hiçbir ev yıkılmadığı halde onun yaşadığı mağara yerle bir olmuş. Ağılı, ahırı, hayvanları telef olmuş.
Ağa, yaptıklarına bin pişman, karısı ve çocuğuyla karşı dağın tepesinde olan bitenleri seyrederken taş kesilmiş.
Bugün kucağında bir çocukla bir kadın, 15-20 metre ötesinde eli çenesinde bağdaş kurup oturmuş vaziyette bir erkek heykeli kayalardan oluşmuş; hiç zarar görmemiş bir şekilde durmaktadır. Ağa’nın mağarası depremde uçtuğu için, köylüler bu mağaraya Uçuk Mağara demişlerdir.[1]
[1] Ayşe Çakmak, MYO, İnşaat Böl.