Türbesi İmranlı ilçesinin Karacaören bucağına bağlı Sarıçubuk(Bahadum) köyündedir.
Bu Anadolu ereninin hayatı hakkında tarihi bilgiye sahip değiliz.
Efsane: Efsaneye göre Seyit Ali Dede’nin geyikleri varmış. Her gün sabahleyin ormana gider, geyikleri sağar, evine helkelerle süt getirirmiş. Hanımı da sütlerin nereden geldiğini hiç merak etmezmiş.
Köylüler koyunu, ineği olmayan Seyit Ali Dede’nin evine süt getirmesini iyi karşılamamışlar. Dedenin hanımına bu sütlerin nereden geldiğini, sormuşlar. O da bilmediğini söylemiş. Köylüler, Seyit Ali Dede’yi hırsızlıkla suçlamışlar. Demek ki bizim koyunlarımızı sağıyor, demişler.
Kadın, akşam olunca suçlamaları Seyit Ali Dede’ye söylemiş. Dede de hanımına:
-Dağdaki geyikleri sağıyorum, onların sütünü getiriyorum, demiş.
Fakat hanımı inanmamış. Akşam yatağa yatınca Dede’nin gömleğini kendi gömleğine düğmelemiş. Sabaha doğru Dede yatağından kalkmış, bir kuş gibi demir parmaklı pencereden süzülerek gitmiş.Kadın, Dedenin pencereden çıkıp gitmesine hayret etmiş…
Seyit Ali Dede, sırrını öğrenen hanımına kızmış:
-Gözün kör olsun, demiş.
Kadının gözleri anında kör olmuş.
Seyit Ali Dede, ertesi gün sağdığı geyikleri köye getirmiş. Koyunların sağım yerinde, geyiklerini sağmaya başlamış. Sağdığı sütleri helkelere doldurmaya başlamış. Köylüler dedenin kerametini görünce, yaptıklarına pişman olmuşlar, dededen özür dilemişler.
Dede, yedi yıl daha geyiklerini sağmış. Ölümüne yakın, eşini yanına çağırmış, tekrar gözlerini açmış. Köylülerden helallık alıp, Hakk’a yürümüş.
İnanışa göre o günden sonra her cuma akşamı dağdan üç geyik iner, dedenin mezarındaki kurumuş otları ayaklarıyla temizleyip, ziyaret yerini terk ederlermiş. Geyikler diz çöküp dedenin mezarına niyaz ederlermiş. Kaynak şahısların ifadesine göre bugün de geyikler dedeye niyaz için dağdan iniyorlarmış.[1]
[1] Kutlu Özen, Sivas ve Divriği Yöresinde Geyik Motifine Bağlı İnançlar, Adak Yerleri, Efsaneler, Erciyes, Sayı: 190, Ekim 1993, s.14-15