Sivas ve Divriği yöresinde çeşitli hastalıklara bağlı yüzlerce adak yeri bulunmaktadır. Bunlardan bir bölümü evliya kültüne bağlı tekke, türbe, ve mezarlar; diğer bir bölümü de yer-su kültüne bağlı adak yerleridir.
Dr. Ali Haydar Bayat adak yerlerini fonksiyonlarına göre sekiz bölüme ayırmıştır:
1.Çocuğun olması veya doğacak çocuğun yaşaması
2.Akıl ve ruh hastalıkları
3.Yel, romatizma, bel ağrıları
4.Çeşitli sancılardan kurtulmak
5.Çocukların erken yürümesi, vaktinde konuşması, hırçınlıklarının ortadan kalkması
6.Baş, göz ve karın ağrısı
7.Sıtma
8.Sarılık[1]
Sivas yöresinde bunların dışında cilt hastalıkları; ana sütünün çoğalması… için gidilen adak yerleri de bulunmaktadır.
Biz bu tebliğimizde ruh ve sinir hastalarının gitmiş oldukları adak yerleri üzerinde duracağız. Halkımız akıl ve sinir hastalıklarında daha çok adak yerlerine giderek derdine çare aramaktadır.
Bugün de Orta Asya’daki kadın şamanlar akıl ve ruh hastalıklarının tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır.[2]
Yapmış olduğumuz alan çalışmasına göre Sivas ve Divriği yöresinde ruh ve sinir hastalıklarına bağlı 36 adak yeri bulunmaktadır. Alan çalışmaları ilerledikçe bu sayı daha da artacaktır.
Bizim tespit ettiğimiz adak yerleri şunlardır.
Abdal Baba: Adak yeri Şarkışla merkez Abdallı köyü mezarlığı içindedir. Buraya sinir hastaları, bayılanlar, ağzı eğilenler getirilirler. Hasta, mezarın ayak tarafına kafasını koyarak uyutulur. Eğer uykusu gelirse, şifa bulur. Eğer felç geçiren kişi türbeye gelemeyecek durumda ise, hastanın elbisesini getirirler, sanduka üzerine sererler. Hastalar ayrıca şifa tası ile adak yerinde yıkanırlar. Derlemelerim sırasında alkolik bir hasta şunları anlatmıştı: “Rüyamda otuz yaşlarında siyah sakallı bir genç geldi. Bana, kalk oğlum kalk, dedi. Sıçrayıp kalktım. İçkiyi bıraktıktan sonra bayılmalarım gitti.” [3]
Alamanın Ocağı: Ocak, Şarkışla’ya bağlı Elmalı köyündedir. Buraya felç olup bir tarafı tutmayanlar, halk arasında uğrağa uğrayanlar getirilir. Hastalar adak yerindeki su ile yıkanırlar.[4]
Ali Baba Yatırı:Sivas merkezinde bir semte adını veren Ali Baba 16. yüzyılda yaşamıştır. Türbede dört yatır mezarı bulunmaktadır. Ali Baba’nın türbesine Başı ağrıyanlar, ağzı eğilenler ve korkanlar getirilir.[5]
Araplık/Arap Baba: Divriği içindeki bu türbe “Araplık” olarak bilinir. Türbe Hacip Ahmet’e aittir. Burası bilhassa korku, sevda ve sinir hastaları tarafından ziyaret edilir. Adak olarak horoz, tavuk kesilir.[6]
Ayvet Dede: Adak yeri Divriği’nin Savrun köyündedir. Adak yerinde toplama taşlardan ibaret üç mezar bulunmaktadır. Ayvet Dedeye evhamlı hastalar getirilir. Hastalar adak yerinde uyutulur.[7]
Bun Baba/Mum Baba: Bun Baba’nın mütevazi türbesi Sosyal Sigortalar Hastanesinin bahçesinde bulunmaktadır. Buraya daha çok bunalım geçiren hastalar getirilmektedir.[8]
(Şeyh)Bahaddin Hz.: Adak yeri Suşehri’ndedir. Akıl hastaları, saralılar, felçliler ve kekemeler getirilir. [9]
Colü Dede: Şarkışla ilçesindedir. Buraya felçli hastalar/uğrağa uğramış/çalınmışlar getirilir. [10]
Coruğun Ocağı: Ocak, Altınyayla ilçesindedir. Türbede Horasan erenlerinden Şeyh Ebul Gays yatmaktadır.Buraya ağrısı sızısı olanlarla baş ağrısı çekenler getirilmektedir. Hastalar türbe içinde birkaç saat uyutulurlar. İnanışa göre hastalar şifa bularak uyanırlarmış. [11]
Çöğü Baba: Türbesi İmranlı ilçesi, Karacaören beldesi Yünören(Coğü) köyündedir. Adak yerine akıl hastaları, saralı ve felçliler getirilir. Ayrıca çocuk sahibi olmak isteyenler de Cöğü Baba’yı ziyaret ederler. Çevredeki önemli bir adak yeridir.[12]
Çalıcı Ziyareti: Hafik/Doğanşar/Çalıcı köyü yakınlarındaki bir adak yeridir. Bu mezarlığa dertli/yatalak hastalar, başı ağrıyanlar, felçliler getirilir.[13]
Çeltek Baba: Adak yeri Karaçayır bucağına bağlı Çeltek köyündedir. Önemli bir ziyaret yeridir. Buraya akıl hastaları, ağzı eğrilmişler/yüz felci olanlar, dili tutulup konuşamayanlar, saralılar, felçliler getirilir. Hastalar yatırın yakınındaki pınarda yıkanıp abdest alırlar. Türbe civarındaki camide uykuya yatırılırlar. Çeltek Baba, iyi olacak hastanın rüyasına girip sırtını sıvazlar. Felçli kişiler, bu rüyadan birkaç hafta sonra yürüyerek türbeyi ziyarete gelirler.[14]
Çeltek Baba’nın Kardeşi: Adak yeri Sivas merkezindedir. Buraya uğrağa rastlayanlar/cin çarpmışlar, felçliler, ağzı eğilenler, başı ağırlıklı olanlar, saralılar…getirilir. [15]
Delikli Taş: Adak yeri, Zara Çaypınar köyündedir. Başı ağrıyanlar, sık sık uyku arasında sıçrayanlar; Cuma namazından bir saat sonra delikli taştan geçirilirler.[16]
Dumbulca: Adak yeri Yıldızeli/Direkli/Kapalıkaya köyündedir. Köye birkaç saat uzaklıktaki bir tepenin üzerindedir. Üç dört mezardan ibarettir. Burada yatanların şehit düştüklerine inanılır. Buraya akıl hastaları getirilir. Deliler, birden bire delirenler getirilir. [17]
Emir Ahmet: Sivas merkezindeki bir Ahi türbesidir. Tokmakkapı Mahallesindeki bu adak yerine hasta ve huysuz çocuklar getirilir.
GuzanTepesi: Adak yeri Direkli nahiyesi ile Dereköy sınırları içindeki kutsal bir tepedir. Tepede toplama taşlardan ibaret mezarlar bulunmaktadır. Buraya korkudan dili tutulanlar getirilir. [18]
Huykesen: Adak yeri, Zara-İmranlı yolu üzerindeki sembolik bir mezardır. Buraya huysuz ve yaramaz çocuklar getirilir.[19]
Huykesen: Sivas’a 10 km. uzaklıkta ören bir yerdir. Buraya sarhoş, kumarbaz, haylaz, geçimsiz… kimseler getirilir. Hastaların kötü huylarını terk edeceğine inanılır. [20]
Huykesen: Adak yeri Çengelli dağındaki kutsal bir ardıç ağacıdır.Buraya huy tutanlar/saralı kimseler getirilir.Burası, Divriği/Zara/ İmranlı ilçelerinin Ekrek, Çimen, Çaylı Yurdu, Merendi, Sağırtaş, Kaledibi, Örenik, Yozyatağı, Gölağıl, Handere, Kürt Arage….köylülerince ziyaret edilir.
Şeyh Çoban Türbesi: Adak yeri Sivas’ta kendi adıyla anılan yerde bulunmaktadır. Muhtemlen 12. yüzyılda yaşamıştır. Şeyh Çoban Hazretlernin asıl adı Şeyh Hüseyin Rai’dir. Türbeye daha çok felçliler getirilmektedir. [21]
(Şeyh) İsmail Zebihullah: Adak yeri Yıldızeli/Fındıcak köyündedir. Akıl hastaları ve saralılar getirilir.[22]
Kara Baba Ocağı: Adak yeri Şarkışla’ya bağlı Ali Ören mezrasındadır.Buraya felçli hastalar getirilir.[23]
Kazancığın Kara Baba: Adak yeri Şarkışla hudutları içindeki Turna dağındadır. Buraya bayılanlar, cin tutanlar/çarpılanlar getirilir. Hasta adak yerindeki suyla yıkanır. Daha sonra tepedeki ağaçlardan birinin altına yatırılır. Uyanıncaya kadar kendi halinde bırakılır. Rüyasında buradaki zatı görür şifa bulur. [24]
Karacalar Tekkesi/Türbesi: Asıl adı Mehmet olan Mehmet Dede’nin türbesi Ulaş ilçesine 8 km. uzaklıktaki Gümüşpınar beldesinde bulunmaktadır. Burası daha ziyade Karacalar Tekkesi olarak bilinmektedir. Tekkeye adını veren ve efsanelerde yaşayan Mehmet Dede köyün içinde bulunan caminin bahçesinde metfundur. Mehmet Dede’nin kabrinin yanında kendi soyundan gelen şahıslara ait kabirler de bulunmaktadır. Söylentiye göre Mehmet Dede köyün sığırlarını yayarmış. Kimse onun keramet sahibi olduğunu bilmezmiş. IV. Murat Bağdat seferine giderken, Mehmet Dede hayattaymış. Yine inanışlara göre Mehmet Dede’nin soyu Horasan’dan gelmiş ve Tecer dağı eteklerine yerleşmiş. Günümüzde Karacalar Tekkesi’ne ruh ve sinir hastaları getirilmektedir. [25]
Karacadağ: Sivas merkez Hayırbey-Herekli arazisi içinde yer alır. Adak yeri bu dağın eteklerindedir. Toplama taşlardan ibaret sembolik bir mezardır. Buraya havale geçiren, uğunan, bayılan, huy tutan, baş ağrısı çeken çocuklar ve büyükler getirilir. [26]
Kızıldağ Baba: Adak yeri Divriği yakınlarındaki bir tepedir. Tepede ören yerler vardır. Saralı hastalar buraya getirilerek ören yerde yatırılır. Uyumaya bırakılır. Uyandıktan sonra gördüğü şey sorulur. Buna göre yorum yapılır.[27]
Koç Ali: Adak yeri, Kangal ilçesinin Kızıldikme köyündedir. Tepe üzerindeki bu adak yerine felçli hastalar getirilir.
Korku Taşı: Divriği ilçesindeki bu adak yeri Hocı Osman Mahallesindeki Hamitli’nin bahçesi içerisindedir. Benekli bir taştır. Bir şeyden korkmuş olan çocuklara o taştan kırılarak alınmış parçalar, suda kaynatıldıktan sonra içirilir.[28]
Mıhlı Direk/Yeşil Direk: Adak yeri Sivas Merkez Emre köyündeki toprak damlı bir köy odasıdır. Buraya deliler, birden bire delirenler, saralılar, felçliler ve baş ağrısı çekenler getirilir. Hastalar direklerden birinin dibinde uykuya yatırılır. Hasta yakınları adak yerindeki direklerden birine kullanılmamış çivi çakarlar. Bez yerine saçlarından koparmış doldukları telleri bağlarlar. “Benim hastamın derdi de bu direğe çivi gibi çakılsın” derler. [29]
Samit Baba: Samit Baba’nın(Sultan Samut) türbesi Kangal’ın Tekke köyündedir. Selçuklu kümbetlerine benzeyen bir yapısı vardır. Buraya daha çok felçli hastalar getirilir. Söylentiye göre Polatlı’dan gelen 13 yaşındaki felçli bir hasta türbeye yatırılır. Yatırıldığı yerde uyuyan hasta rüyasında “Kalk, benim üstümde ne yatıyorsun?” diye bir ses işitir. O korkuyla koşarak türbeden dışarı çıkar; yürüyecek duruma gelir.[30]
Sara Ağacı Türbesi: Adak yeri Hafik ilçesine bağlı Tuzhisar ile Karayün arasındaki bir mezardır. Bu mezarın bir veliye ait olduğu söylenmektedir. Türbe ağaçlar arasında bulunmaktadır. Bu türbeye akıl hastaları ve saralılar getirilmektedir. Hasta türbeye yatırılır. Uykuya dalar, uyku sırasında sayıklamaya başlar. Sayıklayan hasta iyi olur.[31]
Şemmas Pir: Şemmas Pir’in türbesi Divriği’ye 42 km. uzaklıktaki Duruköy(Türk Arege)’dedir. Efsaneye göre Şemmas Pir, Battal Gazi’ye yardım eden bir destan kahramanıdır. Şemmas Pir yatırı hem Müslümanlarca, hem Hıristiyanlarca ziyaret edilmektedir.
Buraya daha çok ruh ve sinir hastaları getirilmektedir. Birden bire delirenler, saralılar /huy tutanlar, sık sık bayılanlar, felçliler, ruhi bunalım geçirenler Şemmas Pir yatırını ziyaret ederler.
Rahmetli İhsan Hınçer, bir araştırmasında Divriği’deki Şemmas Pir yatırından şifa bulan bir hastanın hikayesini şöyle anlatır:
“(…) Yine bundan yüz yıl kadar önce(1876), bir Fransız ailesi konuşmayan/tad çocuklarını yanlarına alarak Paris’ten İstanbul’a gelmiş. Fransız Konsolosluğunda görevli bir Eğinli kavas, çocuğun duyduğu halde konuşmadığını görünce çok üzülmüş. Divriği’ye bağlı Arege(Şemmas Pir) yatırını ziyaret eden kimselerin konuşmayan çocuklarının bülbül gibi konuştuklarını salık vermiş.
Bunun üzerine aile umuda kapılmış; deniz yoluyla Samsun’a, oradan da yaylı araba ile Amasya, Tokat, Sivas derken Divriği’ye gelmişler, Arege’ye doğru çıkmaya başlamışlar. Bu sırada gece olmuş. Katır ve at sırtında, dağlar ve kayalar arasından karanlıklar içinde zorluk ve meşakkatle ilerleyen aile, konuşmayan Fransız çocuğun babasına seslendiğini, kendi diliyle ‘Baba, karşıdan bir ışık göründü’ dediğine, dili çözülerek konuşmaya başladığına şahit olmuşlar. Bunu bütün yöre halkı örnekleriyle anlatır.”[32]
Şeyh Merzuban Tekkesi/Türbesi: Adak yeri Zara ilçesine birkaç km uzaklıktaki Tekke köyündedir. Önemli bir adak yeridir. Özellikle ağzı eğrilenler getirilir. [33]
Velledin Baba: Adak yeri Sivas/ Karaçayır/ Başsöğüt köyündedir. Ağzı eğilen çocukların getirildiği bir adak yeridir. Çocuk iyileşirse kurban kesilir. Bir miktar da köy çobanına verilir. Çoban kendisine verilen eti pişirip bir parçasını da iyileşen çocuğa yedirir. [34]
Ziyaret Dağı: Adak yeri, Kangal ilçesine bağlı Yarhisar köyü arazisi içindedir. Dağ kutsallığını tepe içerisindeki bir mağaradan almaktadır.Çünkü bu mağarada kimliği blineyen bir veli yatmaktadır. Buraya cin çarpanlar/felçliler /saralılar getirilmektedir. Adak yerini ziyaret edenler adak olarak, horoz ve tavuk keserler.[35]
[1] Dr.Ali Bayat, Anadolu’daki Ziyaret Yerleri ve Tıbbi Folklorumuz(Bir Örnek Olarak Akıl Hastalıkları) Erciyes, Sayı:193, Ocak 1994, s.2
[2] Bayat, a.g.m., s.2
[3] Kutlu Özen, Sivas Efsaneleri, Sivas 2001, s.237
[4] Özen, Sivas Efsaneleri, 237
[5]Kutlu Özen, Sivas ve Divriği Yöresinde Eski Türk İnançlarına Bağlı Adak Yerleri, Sivas 1996, s,52
[6] Kutlu Özen, Sivas ve Divriği Yöresinde…74
[7] Kutlu Özen, Sivas ve Divriği Yöresinde…s105
[8] Kutlu Özen, Sivas ve Divriği Yöresinde...s.52
[9] İlyas Ege, Suşehri’nde Şeyh Bahaddin, SF.Sayı: 71, Aralık 1978, s.19
[10] Emin Kuzucular, Colü Dede, SF. Sayı:25, Şubat 1975, s.15
[11] Özen, Sivas Efsaneleri, s.25
[12] Seyfi Özmen, İmranlı Avşar Köyü 1963
[13] Salim Ünsal, Çalıcı 1967
[14] Musa Demirci, Çeltek Baba, SF. Sayı: 2, Mart 1973, s.14
[15] Musa Demirci, Çeltek Baba’nın Kardeşi, SF. Sayı: 13, Şubat 1974, s.13
[16] Hidayet Acıkabak, Bolucan 1969
[17] Mecit İnan, Kapaklıkaya 1967
[18] Özen, Sivas Efsaneleri, s.208
[19] İ.Hakkı Acar, Huykesen, SF, Sayı: 14, Mart 1974, s.4
[20] Y.Bülent Bakiler, Huykesen, SF, Sayı:2, Mart 1973, s.7)
[21] Özen, Sivas ve Divriği Yöresinde…s.53
[22] .Musa Demirci, (Şeyh) İsmail Zebihullah, SF, Sayı: 17, Haziran 1974, s.7-16
[23] Özen, Sivas Efsaneleri, s.251
[24] Özen, Sivas Efsaneleri, s.252
[25] Tahsin Temel Üçer, Karacalar Tekkesi, TF, Sayı: 82-83, Mayıs-Haziran 1986, s.19-20
[26] A.Turan Avcı, Hayırbey 1959
[27] Özen, Sivas Efsaneleri. S.81
[28] Özen, Sivas ve Divriği Yöresinde…83
[29] Kutlu Özen, Hafik Emre köyündeki Yunus Emre Düşeği, Türk Kültürü Araştırmaları 1991/1, s.55
[30] Özen, Sivas Efsaneleri, s.162
[31] Özen, Sivas Efsaneleri, s.138
[32] İhsan Hınçer, İnançlarımız Açısından Yatırlar ve Ziyaretlerin Müspet Yönleri, 1.Uluslar arası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, Cilt: IV, Ankara 1976, s.133-135
[33] İbrahim Aslanoğlu, Zara’da Şeyh Merzuban Tekkesi, TF, Sayı:43, Şubat 1983, s.29
[34] Hüseyin Eryıldız, Velledin 1968
[35] Özen, Sivas Efsaneleri, 168