Emlek Yöresinde Tutulmuş Bir Cönkte Geçen Halk Şairleri

Cönkler, geçmiş dönemlerde yaşamış  halk şairlerimizi, onların söylemiş oldukları deyişleri, nefesleri, destanları, ağıtları  bizlere tanıtan en önemli kaynaklardır. Bilinmeyen bir çok halk şairi cönkler sayesinde ortaya çıkmakta, halk edebiyatımıza mal edilmektedir. Doğum ve ölüm tarihi bilinmeyen birçok ozanın hangi yüzyılda yaşadığı cönkler sayesinde tesbit edilebilmektedir. [1] 

Bugün sizlere sunmak istediğim cönk 1980’li yıllarda Sivrialan köyünden temin edilmiştir. Cönkte, Şarkışla/Emlek yöresinde yaşamış olan halk ozanlarının yanısıra  halk edebiyatımızca çok iyi bilinen ünlü ozanların deyişleri de bulunmaktadır. Biz bu tebliğimizde bilinen halk ozanları üzerinde durmadık. Hiç bilinmeyen veya pek az bilinen halk ozanları üzerinde durduk. Deyişlerinin ilk ve son dörtlüklerini olduğu gibi aldık.

Şarkışla/Emlek yöresi yüzyıllar boyunca çok ünlü aşıklar yetiştirmiştir. Cumhuriyet döneminde yetişen Aşık Veysel Şatıroğlu, Ali İzzet Özkan, Sefil Selimi, Musa Merdanoğlu, Aşık Kul Gazi….ve yüzlercesi bu bu geleneği devam ettirmişlerdir. [2]

Aşıklık geleneği, usta-çırak ilişkisidir.Bizim tesbitlerimize göre Şarkışla  yöresinde yetişen ve çoğu 19. ve 20. Yüzyılda yaşamış olan halk ozanları şunlardır:   

Agahi(Veliyüddin)/Kılıçlı,Cemali, Derviş Ali(Divriği?-Şarkışla?),  Derviş Haydar, Firkati/Ali(19.yy) , Hulusi (Ortaköylü), Hüseyin (İğdecikli/18.yüzyıl), Hüseyin (Akkaşların Hüseyin)/  Temecik köyü,  Hüseyin  (Hardal köyü), Kul Hüseyin(17. Yüzyıl)/İlyashacı, Kamber/Sefil Kamberi(1867-1897)/Beyyurdu,   Kamer( 18. Yüzyıl)/İğdecik köyü,  Kemter (Hüseyin Ali Baba)/ Kale köyü,  Kul Abdal( Kümbet köyü), Kul Mehmet(17.yüzyıl)/Emlek,  Kul Sabri(Ali) / Hüyük köyü, Aşık Mehmet(17.yüzyıl sonları)/Emlek, Aşık Murtaza(1853-1902)/Emlek-Beyyurdu, Resul(Yapracık köyü),   Sefili( Recep )/  Konakyazı, Suzi(Kümbet köyü),   Serdari(Hacı ), Vehbi (Maksutlu), Veli( İğdecik), Veysel/Veyseli/Visali,  Sivrialan, Yusuf( 18. Yüzyıl) / Hüyük……..[3]

Daha önce de ifade ettiğim gibi biz bu tebliğimizde Sivrialan köyünde tutulmuş olan 3 numaralı cönkten faydalandık.Özel kitaplığımızda fotokopi nüshası bulunan 3 numaralı cönk 1983 yılında Sivrialan köyünden temin edilmiştir. Sözü edilen cönk muhtemelen 19.yüzyılda Sivrialan/Emlek yöresinde tutulmuştur. İlk ve son sayfaları kopuk olan cöngün yazarı belli değildir. Cönk bu haliyle 12×25 cm. boyutlarında olup 58 sayfadan ibarettir. Cönkte  25 halk ozanına ait 65 deyiş bulunmaktadır.

Cönkte  şu ozanlar yer almaktadır:  Ahi Ali,  Ali Dede, Baba İbrahim, Balım Sultan, Budala/Kul Budala, Cafer Abdal, Deli Şükrü, Derviş Ali, Derviş Hüseyin, Geda Muslu/Muslu Dede, Hacı Recep Dede, Hatayi, Herdemi, Hüseyin, Kaygusuz Abdal, Kemter/Dertli Kemter/Sefil Kemter, Kul Himmet, Meczup Abdal, Pir Sultan Abdal, Rahmi, Seyyid, Seyyid Dede, Sefil/Sefil Kamber, Sefil Sersem, Teslim Abdal, Kul Veli/Veli Dede

Cönkte, Balım Sultan, Budala/Kul Budala, Cafer Abdal, Deli Şükrü, Geda Muslu, Hatayi, Derviş Herdemi, Kaygusuz Abdal, Kul Himmet, Pir Sultan Abdal, Teslim Abdal…gibi bilinen halk ozanlarının yanısıra  Ahi Ali, Ali Dede, Baba İbrahim,   Derviş Hüseyin, Hacı Recep Dede, Hüseyni, Seyyid, Seyyid Dede, Sefil Sersem gibi haklarında bilgi sahibi olamadığımız ozanlar da bulunmaktadır. Bu ozanlardan bazılarının Şarkışla/Emlek yöresinde yetişmiş olduklarını sanmaktayız.

 Cönkte ayrıca Şarkışla/Emlek yöresinde yetişmiş olan Kul Hüseyin, Kemter, Kul Veli gibi ozanların deyiş ve düvaz-imamları da  bulunmaktadır.

Biz bu tebliğimizde üç numaralı cönkte yer alan Şarkışlalı ozanların deyişlerinden örnekler vereceğiz.

1. Ahi Ali:

Ahi Ali hakkında bilgi sahibi değiliz. Şarkışla yöresinde yetiştiğini sanmaktayız. 3 numaralı cönkte bir nefesi yer almaktadır.

Dilim kalem, kalbim defter yazarım

Muhabbet deryasın tutaldan beri

Leyla’m deyi kan ağlayub gezerim

Mecnun olub aşka uyaldan beri.

……….

Mahlasım Ahi’dir, ismim Ali’dir

Derunumda sanma dünya halidir

Şükür kalbim iman ile doludur

Kendi eksikliğim duyaldan beri.(3/25)

2. Ali Dede:

Ali Dede hakkında bilgi sahibi değiliz. 3 numaralı cönkte Nefes-i Ali Dede başlıklı iki nefesi bulunmaktadır. Her iki nefeste de Sersem Ali Baba’nın adını zikretmektedir. Bilindiği gibi Sersem Ali Baba 958(1551)’de Hacı Bektaş Tekkesi babası olan ve 977(1588)’de vefat eden önemli bir tekke şairidir.[4] 

Nagehban Rum’un eyledi himmet

Mihman oldım Sersem Ali Baba’ya

Günahım afv idüb eyledi hürmet

Yüzüm sürdüm Sersem Ali Baba’ya

…….

Ali Dede eydür, aciz kemterim

Harabat-ı handa virdim sürerim

Hemi sersemle kalbim süzerim

Kurban oldum Sersem Ali Baba’ya.(3/29)

Yüzüm süre geldim men turablara

Nazar kıl halime Şah Sersem Ali

Vücudum boyandı kanlı aplara

Nazar kıl halime Şah Sersem Ali

……

Muradın virirsin canlara her an

Bi neva garibe himetin şayan

Ali Dede ister derdine derman

Nazar kıl halime Şah Sersem Ali.(3/28-29)

3. Baba İbrahim:

Baba İbrahim hakkında bilgi sahibi değiliz. 3 numaralı cönkte bir nefesi yer almaktadır. Bu şiirde Horasan Erenleri’nden Seyyid Ali Sultan(Kızıl Deli)’nı meth etmektedir.  Seyyit Ali Sultan 131o-1402 tarihleri arasında yaşamıştır. Osmanlılar döneminde Rumeli’ne geçmiş, bir söylentiye göre 1397’de Dimetoka’da Kızıldeli ırmağı kenarında dergahını kurmuştur. Rumeli’nin fethinde büyük yardımları olmuştur. [5] 

Gene İmam nesli zuhura geldi

Biri Elmalı’da, Bursa’da kaldı

En küçük kardaşı Rumeli’n aldı

Dillerde söylenen Seyyid Ali’dir.

………

Baba bana dini bina eyledi

Gör şu Yezitler’e netti neyledi

Baba İbrahim bunca söyledi

Dillerde söylenen Seyyid Ali’dir.(3/50)

4. Derviş/Derviş Ali

Derviş Ali hakkındaki bilgilerimiz yeterli değildir. Öztelli, Derviş Ali Hakkında”19.yüzyıl şairlerindendir. Şiirlerinde 1856 ve 1860 tarihleri veriliyor. Şiirlerinden daha çok Sivas köylüsü olduğu seziliyor. Oldukça güçlü bir şairdir” [6] ifadesini kullanırken, Dr.Doğan Kaya, onu “ Divriği veya Şarkışla yöresinde yetişmiş” bir şair olarak tanımlamaktadır.[7] S.Nüzhet Ergun, Bektaşi Şairleri adlı eserinde iki nefesini neşretmiştir. 3. Numaralı cönkte geçen birinci nefes , Ergun’da da yer almaktadır.[8] Derviş Ali her iki şiirinde de Hızır Baba’dan övgüyle bahseder. Derviş Ali’nin övgüyle bahsettiği  Hızır Baba, Hıdır Abdal Ocağı’ının kurucusu olan zattır. Hıdır Abdal’ın türbesi Eğin/Kemaliye ilçesine bağlı Ocak köyündedir.  Karaca Ahmet Sultan’ın oğlu olan Hıdır Abdal, muhtemelen 13.yüzyıl ortaları ile 14. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamıştır. Bu nefeslerden Derviş Ali’nin, Hıdır Abdal Ocağına mensubiyeti anlaşılmaktadır.Şiirlerinde Derviş, Derviş Ali tapşırmasını kullanmıştır.[9] 

Ağlaya ağlaya murada geldim

Vir benim muradım Şah Hızır Baba

Yüz  sürüp dergahına feryada geldim

Vir benim muradım Şah Hızır Baba

…..

Derviş Ali’m diler özine himmet

Mahrum itme bizi Nesl-i Muhammet

Pirim Ali sensin, sende mürüvet

Vir benim muradım, Şah Hızır Baba.(3/7), Ergun, s.60)

Ziyaret edenler Hızır Baba’yı

Mahrum komaz ağniyayı gedayı

Nurı kaplamıştır dağı, sahrayı

Himmet eyle bize Şah Hızır Baba

…….

Derviş’im bu yolda bir aciz fakir

Bahçesinde gördüm bülbüller şakır

Erenler gözcüsü Hazreti Hızır

Himmet eyle bize Şah Hızır baba.(3/7-8)

Mürüvvet deyip hak didara gelmişim

El peyman olup dara durmuşum

Erenlere niyaz -bende olmuşum

Düşmüşlere meded senden ya Ali

……

Derviş olup kabul itdim abayı

Dolaşdırdı bana dağı, sahrayı

Pirim yurt idinmiş gördüm burayı

Düşmüşlere meded senden ya Ali.(3/58)

5. Derviş Hüseyin:

Derviş Hüseyin hakkında yeterli bilgilere sahip değiliz. 3 numaralı cönkte Abdal Musa üzerine yazılmış bir nefesi bulunmaktadır.

Karşudan görindi dostun illeri

Türbe bahçesinin cennet yolları

Üzilir çoluğı, kalur sağları

Budur kerameti Abdal Musa’nın

……..

Derviş Hüseyin’im evine girdi

Kırklar eşiğine yüzini sürdi

Mürvet diyüp pirin darına durdı

Mest itdi kokusu Abdal Musa’nın.(3/45-46)

6. Hacı Recep Dede

Hacı Recep Dede hakkında bilgi sahibi değiliz. 3. Numaralı cönkte Recep Dede’nin Kızıl Deli(Seyyit Ali)Sultan’ı öven bir nefesi bulunmaktadır.

………..

Dervişleri vardır nefes haklarlar

Haklayub da pirin sırrın saklarlar

Gözcileri vardur derbent beklerler

Derbenttir yolları Kızıl Deli’nin

…….

Hacı Recep Dede’m durmayıp çağlar

Ziyarete gelür paşalar, beyler

Dilimiz durursa, kalbimiz söyler

Her dem medhin idem Seyyid Ali’nin.(3/51)

7.Hüseyni:

Hüseyni hakkında bilgi sahibi değiliz. Hüseyni’nin 3. Numaralı cönkte bir şiiri yer almaktadır.

Ancak güzelleri seyr itdim ancak

Salınsa karşumda dursa ikisi

Biri sağda biri solda otursa

Doldursam meyine virse ikisi

………

Hüseyni’yem eydür Hakk’a giderler

Utanacak işi tutup ne derler

Günde yüz bin kulu azad iderler

Cehennem babında dursa ikisi. (3/30)

8.Kemter/Dertli Kemter/Sefil Kemter/Baba Kemter/Kemter Baba

Kemter Baba’nın  asıl adı Hüseyin Ali Baba’dır. 18.yüzyılın ikinci yarısında Kangal’ın Minarekaya köyünde doğdu. Gençliğini Kabakçevriği köyünde geçirdi, daha sonra Şarkışla’nın Kale köyüne yerleşti.1818/1819 yılında  Kale köyünde öldü.

Usta bir şair olan Kemter, bazen Dertli Kemter ve Sefil Kemter  mahlaslarını da kullandı.

İğdecikli Aşık Veli, onun çırağıdır. Çevresinde öyle tanınmış, sevilmiş ve itibar görmüştü ki bir kısım halk karşısındakinin sözüne inanmayınca “Kemter’e yemin eder misin?” derdi. 1819 yılında vefat etti. Kemter, her Bektaşi’nin adını saygı ile andığı ve deyişlerini vecd ile okuduğu seçkin bir şairdir. 3. Numaralı cönkte bir nefesi bulunmaktadır.[10] 

Abdalllığın binasını sorarsan

Allah bir Muhammed Ali abdaldır

Hakikat ilminin günahın ararsan

Cümle evliyalardan ulu, abdaldır.

…….

Dertli Kemter anladın mı hayali

Seyyid Battal Gazi, Abdulvehhab’ı

Otuz altı bin halifenin sahabı

Hünkar Hacı Bektaş Veli abdaldır. (3/10-11)

9 .Meczup Abdal

Meczup Abdal’ın  hayatı hakkında bilgi sahibi değiliz. S.Nüzhet Ergun, Bektaşi Şairleri adlı eserinde, Meczup Abdal’ın bir şiirini almıştır.(s.252-253)  Bizde bulunan 3 numaralı cönkte Meczup Abdal’a ait  Otman Baba’yı öven bir şiir bulunmaktadır. Bilindiği gibi Otman Baba, adına vilayetname yazılan bir Anadolu Ereni’dir. Hacı Bektaş Veli’den yüz elli-iki yüz yıl kadar sonra yaşamıştır. 882(1477)’de vefat etmiştir. Mezarı  Edirne Hasanköy ılıcaları yanındadır. Otman Baba vefat edince yerine Akyazılı İbrahim Sultan geçer.[11]

Gönül mahzun iken şadan eyleyim

Pirim Otman Baba ganidir gani

Kudret eli ile düşmüşün alan

Pirim Otman Baba ganidir gani.

…………

Meczub Abdal eydür ikrarın tutan

Cümle Rum ilini bekleyüb yeten

Kudret definesi deyü suyı akıdan

Pirim Otman Baba ganidir gani. (3/54-55)

10. Sefil:

Aşık Sefil hakkında bilgi sahibi değiliz.  Bilindiği gibi Şarkışla/  Emlek yöresinde Sefil/Sefili mahlasını taşıyan Sefili, Sefil Hamza, Sefil Kemter, Sefil Kul Himmet, Sefil Kanberi gibi 19. Yüzyılda yaşamış halk ozanları bulunmaktadır. Sefil mahlaslı halk ozanının da bu yörede yaşadığını sanıyorum.

Bunların içerisinde en ünlüsü   Sefil Kanberi’dir. Kanberi 1867 yılında Emlek/Beyyurt’ta doğmuş, 1897 yılında Yemen’de şehit düşmüştür. Arı bir dil kullanan Pir Sultan’ın etkisi altında kalan bu güçlü halk ozanı hiç evlenmemiştir.[12] Biz 3. Numaralı cönkte yer alan Sefil mahlaslı şiiri kesin bir yargıya varmadan tebliğimize alıyoruz.

Gel gönül seninle abdal olalım

Dost Kerbela’ya yolu çekelim

Şah Necef’in ziyaretin kılalım

Mest olalım tokuz dolu içelim.

……….

Hızır olmaz ab-ı hayat içmeyen

Er sayıldı gördiğini açmayan

Hakk’ına ulaşmaz serden geçmeyen

Sefil der, meydana seri çekelim. (3/57)

11.Sefil Sersem:

Sefil Sersem’in hayatı hakkında bilgi sahibi değiliz. 3 numaralı cönkte  bir nefesi yer almaktadır.

Şems-i kamer doğar arşdan yücedir

Kimi bizirgandır, kimi hocadır

Sefil Sersem, derde derman nicedir

Sar yaremi, yar yaremi gör neyler

…………

Hamza Pehlivan Gaffar’ı biçer

Aşıklar gözünden kanlı yaş saçar

Sefil Sersem, Hızır Nebi’den içer

Sar yaremi, yar yaremi gör neyler. (3/13)

12.Seyyid:

Tekke şairi Seyyid hakkında bilgi sahibi değiliz. 3 numaralı cönkte Seyyid ve Seyyid Dede tapşırmalı iki nefes yer almaktadır. Bu şahsiyetler hakkında bilgi sahibi olmadığımız için nefeslerini  farklı yerlerde verdik.

Sorarsan halimi hastadır gönül

Girdab-ı gamdayım yetiş ya Ali

Gahi firkat, gahi yastadır gönül

Girdab-ı gamdayım yeti ya Ali

……..

Bu Seyyid’im eydür olmuşum veli

Virdiğim ikrara dimişim beli

Yardımcımız olsun Hazreti Ali

Girdab-ı gamdayım yetiş ya Ali. (3/43)

13.Seyyid Dede:

Seyyid Dede hakkında bilgi sahibi değiliz. Bir nefesinde Kul Hüseyin’den bahseder. Kul Hüseyin hakkında yeterli bilgilere sahip değiliz. S.Nüzhet Ergun, onun bir şiirini kaynak göstererek “Kul Himmet”ten nasip aldığını belirtir. Kitabında, Kul Hüseyin’in dört nefesine yer verir. [13]

Günah ettim şahım, darına durdum

Allah bir, Muhammed-Ali aşkına

Kırklar eşiğine yüzümü sürdüm

Allah bir, Muhammed-Ali aşkına.

…….

Seyyid Dedem eydür: Yolca varalım,

Kul Hüseyin ile dara duralım

Sultan eşiğine yüzler sürelim

Allah bir, Muhammed-Ali aşkına. (3/55-56)

14.Veli/Kul Veli/Veli Dede:

19. yüzyılın en kuvvetli şairlerinden biri olan Aşık Veli, Kemteri’nin çırağıdır. Şarkışla’nın İğdecik köyünde doğmuştur. Babasının adı Hüseyin, annesinin adı Kamer’dir. Annesi de babası da şairdi. Bugün hayatta olan torunları, soylarının Horasan’dan geldiğini ve Malatya’nın Hekimhan ilçesine yerleştiklerini, daha sonra buradan kalkıp Şarkışla’nın İğdecik köyünü yurt edindiklerini söylüyorlar. Aşık Veli, 1853 yılında öldüğü vakit 60 yaşını aşkın olduğu söyleniyor. İbrahim Aslanoğlu, Derviş Veli, Kul  Veli tapşırmalı  şiirleri de İğdecikli Veli’ye mal etmektedir.[14]

Bir gice rüyada gördüm pirimi

Seyr itdim cemalin Seyyid Ali’dir

Beyan itdi bana gizli sırrımı

Sahavet Sahibi Seyyid Ali’dir.

…….

Veli Dede ider kemter kuluyum

Erdebil’den geldim anın nesliyim

Cemaline karşı kolu bağlıyım

Cennetin sakisi Seyyid Ali’dir. (3/53-549

Sivas, 12 Mayıs 1988


[1] .Kutlu Özen, Cönk ve Mecmuaların Halk Edebiyatı Araştırmalarındaki Yeri, Sivas Yöresinde Tutulmuş Olan Cönklerin Bazı Özellikleri, Kızılırmak, Sayı:1,  ocak 1992, s.10-13.,Yrd.Doç.Dr.Doğan Kaya, Sivas Kaynaklı Cönklerde Yer Alan Şairler ve Şiirleri, Türklük Bilimi Araştırmaları’1/1995, Sivas-1995, s.43-70, Bülent Şahin,Sivas Kaynaklı Cönkler Üzerine Bir Tetkik(Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enst.,Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sivas-1996

[2] .Dr.Doğan Kaya, Sivas’ta Aşıklık Geleneği,Sivas-1998, s. 82-85

[3] Ziya Doğan, Ozan Yurdu Emlek Beyyurdu, Folklor/Edebiyat, Sayı:12, Kasım-Aralık’97, s.178-191. İbrahim Aslanoğlu, Aşık Veli, Kültür ve Turizm Bak.Yay., Ankara-1984,  Ali İhsan Tuncalı, Emlek Alevi Şarleri, İzmit-1967, Ahmet Özdemir, Cönklerden Günümüze Halk Şairlerimiz, Veli Yay., İstanbul 1993, İbrahim Aslanoğlu, Veysel’i Yetiştiren Çevre Şairleri, Sivas Folkloru, Sayı:5, Haziran 1973,  s.16-19., Kutlu Özen, 16. Yüzyıldan Bu  Yana Sivaslı Halk Şairleri, Halay Sayı 42, Haziran 1984, s.10-12, Sayı: 44, Ağustos 1984, s.6-10

[4] .S Nüzhet Ergun, Bektaşi Şairleri, İstanbul Devlet Matbaası 1930, s337-340 ve ayrıca Doç.Dr.Bedri Noyan, Bektaşilik Alevilik Nedir?, Can Yay.3.baskı, İstanbul 1995, s.52

[5] Noyan, a.g.e., s.583-585

[6] Cahit Öztelli, Bektaşi Gülleri, Milliyet Yay.,İstanbul -1973, s.

[7] Kaya, a.g.e., s.78 ve 83

[8] Ergun, a.g.e., s.60-61

[9] Kutlu Özen,Divriği Evliyaları, Sivas-1997, s.178-179

[10] İbrahim Aslanoğlu, Söz Mülkü’nün Sultanları, Erman Yayınevi, İstanbul-1985, s.93-96

[11] Noyan, a.g.e., 597-602

[12] Ziya Doğan, a.g.m., s.183-185

[13]  Ergun, a.g.e., s.232

[14] Aslanoğlu, Aşık Veli, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay. Ankara-1984