Ben, Kadimi’yi Sefil Selimi yoluyla tanıdım. Genç, yetenekli, ağırbaşlı, hürmetkar bir aşık. Yanlış hatırlamıyorsam 1978’li yıllardı… Daha sonraki yıllarda Aşık Kadimi’nin çalışmalarını takip ettim. 1983 yılında Cumhuriyet Üniversitesi’ne Türk Dili Okutmanı olarak atanınca bu yetenekli genci programlarıma davet ettim.
28 Mart 1984’de Cumhuriyet Üniversitesi konferans salonunda bir aşıklar günü yapmıştım. Aşıklar gününe Aşık Mustafa Feryadi, Veysel Cehdi Kut, Aşık Sefil Selimi, Aşık İsmet Namlı, Aşık Kul Gazi, Aşık Kadimi gibi halk şairlerini davet etmiştim. Aşıklar şiirlerini okumuşlar, türkülerini söylemişlerdi.
Yine aynı yıl Cumhuriyet Üniv.10. Yıl Kutlama Şenlikleri SİDEMAS Salonu.nda yapılmıştı, Bu geceye de Aşık Sefil Selimi, Aşık İsmet Namlı, Aşık Kadimi, Aşık Şevki Esen, Aşık Kul Gazi, Veysel Cehdi Kut… gibi aşıklar davet edilmişti.
1989 Eylülünde Sivas Belediye Başkanlığınca Aşıklar Şöleni düzenlenmiş bu şölene Aşık İsmet Namlı, Musa Merdanoğlu, Gürünlü Gülhani, Sefil Selimi, Gülşadi, Talibi, Veysel Cehdi Kut, Kadimi…. gibi aşıklar katılmıştı.
Aradan yıllar geçti; ben ihtiyarladım, Aşık Kadimi’nin de saçları yavaş yavaş ağarmaya başladı. Aşık Feryadi, Sefil Selimi, Veysel Cehdi Kut,Aşık Kul Gazi aramızdan ayrıldı …
Orta yaşlı aşıkların yerini genç aşıklar aldı… Aşıklık geleneğini bu aşıklar sürdürecek…
Hayat hikayesi
Asıl adı Yusuf Kenan Gözcü olan Aşık Kadimi 20 Ağustos 1953’te Malatya’nın Hekimhan ilçesine bağlı Hacılar köyünde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi(1926), Annesi Leyla Hanım(1933)’dır.
Kadimi hayat şartları yüzünden ortaokula kadar okudu. Daha sonraki yıllarda ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdi.
Daha çocuk yaşta babası ile Almanya’ya gitti. 1974 yılında askerliğini yapmak için yurda döndü. Askerlikten sonra Karayolları Genel Müdürlüğünün açmış olduğu memur sınavını kazandı. Bu görevini 2002 yılına kadar sürdürdü. Kendi isteği ile emekli oldu.
Aşık Kadimi evli olup iki çocuk babasıdır.
Edebi kişiliği
Aşık Kadimi usta-çırak geleneği içerisinde yetişmiş bir halk ozanıdır. Kadimi’nin yetişmesinde Aşık Sefil Selimi’nin etkisi büyüktür. Aşık Kadimi, Almanya’da iken Aşık Hüroğlu’nun vasıtasıyla Hollanda’da ikamet eden Sefil Selimi ile tanışır. Ondan halk şiiri nazım şekillerini ve atışma usullerini öğrenir.
Aşık Kadimi Almanya’dan döndükten sonra Sefil Selimi’nin ustası Çoban Mehmet Can’ı ziyarete gider, onun şiir meclislerine katılır. Çoban Mehmet’ten “Kadimi” mahlasını alır. Kadimi mahlasıyla şiir söylemeye başlar.
Ustası Sefil Selimi, Aşık Kadimi’ye “Sen devamlı usta malı çal söyle ki bu kalıplar zihninde yer etsin. Öyle zaman gelir ki söyleyeceğin ne fazla ne de eksik söylersin. Böylece şiir dallarını, atışma usulünü öğrenirsin.” Diye öğüt verir.
Kadimi, Sefil Selimi’nin öğütlerini dinlemez. Yazdığı şiirlerle ustasına gider; Ustası bunların hiç birini beğenmez. Bu şiirleri ateşe atıp yakar.
Uzun süre usta malı söyleyen Kadimi, daha sonra kendi şiirlerini çalıp söylemeye başlar. Aşık Kadimi’nin oğlu Hüdai de saza ilgi duymakta ve güzel saz çalmaktadır
Kadimi, irticali kuvvetli bir aşıktır. İyi bir saz ustasıdır.
Aşık Kadimi’nin hemen her konuda şiirleri vardır. Şiirlerinde aşk, tabiat, gurbet, taşlama, öğüt, ve tasavvufi düşünce gibi temaları işlemiştir.
Kadimi usta bir şair olmasına rağmen şiirlerinin tümünü henüz bastıramamıştır.
Kadimi konusundaki çalışmalar da yeterli değildir. Halil İbrahim Dalkılıç ile Murat Türkyılmazın çalışmaları güzel bir başlangıçtır. Genç araştırmacıların Kadimi konusundaki çalışmalarını merakla bekliyorum.
Makalemi Kadimi’nin “Cumhuriyet Güneşi” adlı destanından almış olduğum son dörtlükle bitirmek istiyorum.
“Bu temelde Sivas’ın katkı payı büyüktür
Kadimi böyle demiş söyleyen Atatürk’tür.
Bu başarı bu zafer Sivaslı’ya aittir
Cumhuriyet Güneşi o gün doğdu Sivas’tan
İlelebet kalacak yazdığımız bu destan. “
.
Sivas, 27 Aralık 2008